Konjenital Kalp Cerrahisi Sonrası Ciddi Trakeal Stenozlu Bir Olguda Başarılı Ekstrakorporeal Kardiyopulmoner Resüsitasyon
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Olgu Sunumu
P: 111-114
Aralık 2023

Konjenital Kalp Cerrahisi Sonrası Ciddi Trakeal Stenozlu Bir Olguda Başarılı Ekstrakorporeal Kardiyopulmoner Resüsitasyon

Turk J Clin Cardiov Perfusion 2023;1(3):111-114
1. Ankara University Faculty of Medicine, Department of Child Health and Diseases, Division of Pediatric Intensive Care, Ankara, Turkey
2. Ankara University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Ankara, Turkey
3. Ankara University Faculty of Medicine, Department of Cardiovascular Surgery, Ankara, Turkey
4. Ankara University Faculty of Medicine, Department of Child Health and Diseases, Division of Pediatric Pulmonology, Ankara, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 03.09.2023
Kabul Tarihi: 05.12.2023
Yayın Tarihi: 29.12.2023
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Konjenital kalp rahatsızlığına eşlik eden trakeal darlıklı hastada, operasyon sonrası dirençli solunum yetmezliğine bağlı arrest gelişen, ekstrakorporeal kardiyopulmoner resüsitasyon (E-CPR) uygulanarak venoarteriyel ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (VA-ECMO) bağlanan hastanın kurtarıcı tedavisini sunulmuştur. Konjenital kalp [Ventriküler septal defekt (VSD) ve patent duktus arteriyozus] nedeniyle takip edilen bir yaş erkek hasta, VSD ve PDA kapatıldıktan sonra takip için çocuk yoğun bakıma (ÇYB) yatırıldı. ÇYB’ye kabulünden sonra mekanik ventilatör (MV) desteği altında yeterince basınç uygulanmasına rağmen ventilasyonu sağlanamıyordu. Ventilasyon sorunlarının bir nedeni de endotrekal tüp (ET) olabileceği düşünülerek tüpü revize edildi. Yaşına göre daha küçük boyutlu ET‘yle solunum yolu güvenliği sağlandı. Kalp cerrahisi öncesi hastanın solunum sıkıntısı olmadığı, ancak anestezi uzmanının ET yerleştirmek için tekrarlayan girişimlerinin olduğu öğrenildi. Bronkoskopi yapılarak konjenital trakeal stenozu olduğu izlendi. Yatışının üçüncü gününde zorlu ventilasyon nedeniyle pnömotoraks gelişip göğüs tüpü yerleştirildi. Dördüncü gününde hastanın önce solunum, sonrasında kalp durması nedeniyle 8 dakikalık e-CPR uygulanarak VA-ECMO’ya bağlandı. ECMO kurulumun 14. gününde ekstübe edilerek hastanın solunumu sürekli pozitif nazal hava yolu basıncı (N-CPAP) ile desteklendi. Awake (uyanık) ECMO’yla 2 gün daha takip edilerek dekanüle edildi. Bir ay N-CPAP’la solunum desteği alan, solunum sıkıntısı devam eden hastaya 2-3 haftada bir tekrarlayan tanısal ve terapödik amaçlı bronkoskopi yapıldı. ET yerleştirilmesine sekonder subglottik darlık gelişen hastaya dilatasyon yapıldı. Konjenital trakeal darlığa yönelik operasyona (gelişimi tamamlanıncaya) kadar solunum yolunu güvenliği için hastaya 60. gününde trakeostomi açıldı. ECMO, tedavilere dirençli dolaşım ve/veya solunum yetmezliği olan çocuklarda hayat kurtarıcı müdahaledir.Yaşam beklentisi, nörolojik sağaltımı iyi olacağı öngörülen hasta imkan dahilinde E-CPR sonrasında ECMO bağlanıp organın iş yükü azaltılır. Awake ECMO ile de ekstübe takip edilen hastalarda volu-barotravma, enfeksiyon, ET bağlı solunum yolu hasarları gibi MV bağlı komplikasyon riski en aza indirilebilir. Ayrıca sedatif ve kas gevşetici ihtiyacı da olmayacağı için hasta nörolojik olarak daha iyi değerlendirilip bu ilaçlara bağlı görülebilecek diğer yan etkiler azalacaktır.